AKP’nin 2002 yılında tek başında iktidara gelmesi, koalisyon senaryolarında farklı partilerle paylaşılacak birçok kadronun da AKP’li kadrolara açılmasını beraberinde getirmişti. Bu durum da haliyle birçok isme kendi planlarını ve yeteneklerini gösterme fırsatı sunmuştu. Bu isimler arasında en dikkat çekenlerinden birisi de kamuoyunun daha önceden tanımadığı Ahmet Davutoğlu olacaktı.
KP iktidarı ile büyük bir çıkış yakalayan Davutoğlu, henüz 2001 yılında yazdığı Stratejik Derinlik kitabında fikirlerini ve Türkiye için nasıl bir dış politika vizyonu çizdiğini ortaya koymaktaydı.
Davutoğlu vizyonunu ve bu vizyonu nasıl hayata geçireceğimizi uzun uzun, örneklerle açıklarken iki tane çok kritik soruyu hiç sormuyordu. Bu iki kritik soru, Davutoğlu'nun vizyonu hayata geçtiğinde karşısına çıkacak ve Türkiye'ye çok ağır bir fatura ödetecek olaylar zincirini yaratacaktı...